dorukkirezci

... Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi? Ben bir denizim demedim mi sana? Sen bir balıksın demedim mi? Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın, senin duru denizin ben'im demedim mi? ...

Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim, dedin bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet. Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya; -bir ceset gibi- gömülü kalbim. Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede? Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam, kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün, boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede. Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. Bu şehir arkandan gelec

Aklımda bir şeyler var bu aralar... Kapadokya... Akşam çökerken ağır ağır, Kapadokya'nın sesini dinlemek mesela... Yankılanan ezan sesinin mistik havasına bırakmak kendimi. Sadece susmak. Tepeleri aşarken, nefes nefese kalmak. En yüksek noktaya ulaşınca bir sigara yakmak. Cebime zulaladığım ezilmiş bir adet Winston... Elimle şöyle  bir düzeltip sigarayı, kibritin kükürtüyle karışan dumanı ciğerlerime çekmek. Sabaha karşı uyanıp peri  bacaları'nın sil&#252